Naim Süleymanoğlu ” nun Türkiye ” ye Kazandırılmasının hikayesi

1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Dünya halterinin efsane ismi, olimpiyat şampiyonu eski milli halterci Naim Süleymanoğlu, kariyeri boyunca uluslararası alanda  pek çok kez göğsümüzü kabartarak  TIME dergisine kapak olmuştur.. Efsane haltercinin, 1986 yılında Türkiye’ye iltica etmesi ve 1988 Seul Olimpiyatları’ndaki başarısı, halterin ülkedeki seyrini değiştirmişti. İşte, Naim Süleymanoğlu’nun kaçışının hikayesi…

23 Ocak 1967 tarihinde mestanlı’da dünyaya geldi. Boyunun kısa olmasına rağmen güçlü olması nedeniyle çevresi tarafından Cep Herkülü lakabını almıştır. “Naum Shalamanov adını vermişti Bulgarlar ona

Bulgaristan’daki bu baskılardan kurtulmak ve Türkiye adına müsabakalara katılmak için 1986’da Melbourne’de düzenlenen Dünya Halter Şampiyonası’nda Türkiye Büyükelçiliği’ne sığınarak Türkiye’ye iltica etti. Türkiye’ye ilticasında ve getirilmesinde bizzat Turgut Özal devreye girdi.

Naim in Kaçışı

Bu kaçış, bir yıl öncesinden planlanıyor ve şifreli olarak yazışmalar yapılıyordu. Naim, Melbourne’deki Dünya Şampiyonası’nı kazandıktan sonra bir anlık boşluktan faydalanarak kafileden ayrılıyordu.    Otelden çıkışı, otelin etrafında küçük bir gezi gibi  tur atması, Bulgarlar’a normal geldi ama  her şey aylar öncesinden hazırlanmıştı. Naim önce bir kafede oturuyor daha  sonra  onu arkadaki tuvaletten kaçırıyorlardı , Datsun marka sarı bir otomobile bindirip bir kahvehaneye götürüyorlar daha sonra Naim, başka bir grupla bir caminin yolunu tutuyordu.”

“Camiye girdiğinde Türk topluluğu namazdaydı, o da namaza katılıyor, namaz sonrası, bir eve yerleşiyordu, Aynı anda Büyükelçiliğe haber veriliyordu. Büyükelçilik durumu hemen Turgut Özal’a iletiyor, Özal ‘Derhal gelecek’ diyor ve Naim önce Londra’ya, ardından özel uçakla İstanbul’a ve son olarak Ankara’ya getiriliyor.

Bulgarlar  Naim Süleymanoğlu nu devletin büyük operasyonuyla  Avustralya’da Türkiye’ye  iltica etmesiyle kıyameti kopardı.

Naim’in Türkiye’ye iltica etmesi, Bulgaristan’da Türkler’e yapılan zulmün bütün dünyaya duyurulmasıydı…

Naim bütün dünyanın tanıdığı bir yıldızdı bütün dünyanın dikkati o yıldızla birlikte bu soruna döndü.”Sonradan yaşanan gelişmeler, demir perdenin yıkılması… Türkiye ile Bulgaristan arasındaki ilişkiler normale döndü. Bulgaristandaki  soydaşlarımıza özgürlüklere iade edildi hatta parti kuruldu. Naim bu anlamda bir özgürlük kahramanıydı.

“Dediler ki ‘Biz harika bir çocuk bulduk ama Türkler onu heder edecekler. Sportif olarak onu formda tutmak, antrenman yaptırmak  Türklerin yapabileceği bir şey değildir.’ Türkiye, bu tezlerin hepsini çürüttü.”. Bulgarlar Stefan Topurov’u çıkardı Naim’e karşılık olarak ancak Naim ona 30 kilo fark attı. Bulgarlar 1992’de bu defa Nikolai Peshalov’u çıkardılar. Ona toplamda 15 kilo fark atarak  altın madalyayı kazandı. 1996’da bu defa Yunanistanlı sprocu Valerios Leonidis, Naim’e meydan okudu. Ona da 2,5 kilo fark yaparak dünya rekorunu kırdı. Çok çekişmeli bir müsabakadan sonra altın madalyayı aldı.”

Naim sürekli çok zor koşullarda yapılan antrenman, seyahatler, halterin zorlayıcı hayatında elbette ki çok etkilendi.”

Anormal derecede sayılan kalıcı bir bel ağrısı vardı. Sporu bıraktıktan sonra yaşadığı hayat, seçtiği yollar mesela siyasete girmek istedi tatmin olmadı

Dünya Halter Federasyonu 2. Başkanlığı yaptı, ondan da keyif alamadı. Antrenörlüğü, himayeci abi olmayı denedi o da Naim’i tatmin etmedi ve sosyal hayatı istemediği şekilde gelişti.  

Daha  sonra  rahatsızlanarak hastahaneye kaldırılan Naim Süleymanoğlu uzun bir süre tedavin ardından karaciğer yetmezliğinden   18 Kasım 2017 de İstanbul da vefat etti. Rahmet ve saygıyla anıyoruz….